Belçika Veliaht Prensi Philippe ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın katıldığı Türk-Belçika İş Forumu’nda konuşan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, karşılıklı ticaret hacminin geliştirilmesini istediklerini, ancak ticaretin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) işbirliği ile Türk-Belçika İş Forumu düzenlendi. İstanbul’da gerçekleştirilen foruma Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ni temsilen TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, Belçika Veliaht Prensi Philippe, Belçika Başbakan Yardımcısı, Dış İşleri, Dış Ticaret ve Avrupa İşleri Bakanı Didier Reynders ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yanı sıra TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert, Türk-Belçika İş Konseyi Başkanı Pınar Eczacıbaşı, Türk - AB İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Feyhan Yaşar, Türk- Belçika- Lüksemburg Ticaret Odası Başkanı Aykut Eken katıldı.
Belçika ile ticaret hacmimizi 2015 yılında 10 Milyar Dolara çıkarmak istiyoruz
Türk-Belçika İş Forumu’nun açılışında bir konuşma yapan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Harun Karacan, Türk özel sektörü olarak, Belçika ve ülkemiz ekonomilerinin sahip olduğu önemli potansiyeli, karşılıklı işbirliği anlayışı ile değerlendirmeyi ve ekonomik ilişkileri farklı boyutları ile geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Belçika’da yaklaşık 220 bin Türk’ün yaşadığını belirten, bu sayının bile ülkelerin karşılıklı ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi için çok büyük bir etken olduğunu ifade eden Karacan, “Belçika’ya ihracatımız 2011 yılında, 2010 yılına göre yüzde 25 oranında artarak 2,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. İthalatımız ise, 4 milyar seviyesinde gerçekleşmiştir. İkili ticaretimizi dengelemek ve ticaret hacmimizi arttırmak ve 2015’e kadar 10 miyar Dolara çıkarmak istiyoruz” diye konuştu.
Vize sorunun çözümü için çaba gösterilmeli
Avrupa Birliği katılım sürecinin, Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal dönüşüm süreci için en önemli referans kaynağı olduğunu ifade eden Karacan, “ Dolayısıyla, Türkiye’nin AB katılım süreci devam etmelidir. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği için de kazançtır. Türkiye’nin dış ticaretinin yaklaşık yarısı AB üyesi ülkelerle gerçekleşiyor. Ancak, sattığımız veya satın aldığımız malların nakliyesinde sorunlar, kısıtlamalar ve ekstra maliyetlere katlanmak zorunda kalıyoruz. Taşıma kotalarını aşamıyoruz. Neredeyse yarım asırlık bir geçmişi olan ortaklık ilişkimizin sağladığı imkânlardan tam olarak yararlanamıyoruz. Yine aynı şekilde, Avrupa Birliği’nin imzaladığı serbest ticaret anlaşmaları, asimetrik uygulamalara ve haksız rekabete yol açıyor. Bu doğrultuda, ikili ilişkilerimize sorun teşkil eden bir başka husus da vize konusudur. Malların dolaşımı serbest, ama mal satanın serbest dolaşımı yok. Vize sorunu var. Bu sorunları görmezden gelemeyiz. Çözüm için ortak çaba göstermeliyiz” diye konuştu.
Türkiye’nin 2023 hedefleri iddialı ve etkileyici