Odalar, STK'lar ve sendikalar ortak düzenledikleri basın toplantısı ile Suriye’ye tepki göstererek, Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve devletimize destek mesajı verdi.
Suriye İdlib'te 36 askerimizin şehit düştüğü hain saldırı sebebiyle odalarımızın, STK'larımızın ve sendikalarımızın katılımıyla ortak basın toplantısı düzenlendi. Toplantı 2 Mart Pazartesi günü Eskişehir Ticaret Odası'nda gerçekleşti. Toplantıya katılan oda, STK ve sendikalar adına konuşan ETO Başkanı Metin Güler, “Şu an 81 il’de Türkiye’nin önde gelen 30’a yakın meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep birlikte bu açıklamayı yapıyoruz. Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk.
Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik.
Bugün de, İdlib’te gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz.
Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun.
Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet eylesin.
Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun.
Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı.
Zira Suriye’de yaşanan zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı.
Türkiye’nin barış ve huzur odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi.
Buradan tekrar sesleniyoruz:
Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor.
Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü.
Bu saldırı, asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez.
Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur.
Türk Devleti ve Ordusu, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir. 27 Şubat Perşembe günü askerlerimize yapılan hain saldırının emrini verenler de bunun bedelini ödeyecektir.
Başlatılan “Bahar Kalkanı” harekâtıyla da bu bedeli ödemeye başlamışlardır. Şunu da herkes bilsin ki, biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz.
Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz.
Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz.
Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız.
Alınacak her kararın, atılacak her adımın arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın” diye konuştu.